Ekrem İmamoğlu - Kemal Kılıçdaroğlu kavgası nereye evrilir?
08.06.2023 - 0:05

İrfan Akyol

İrfan Akyol

Dolar tarihi rekorları kırsın, ekonomideki sorunlar çözülür mü? Çözülemez mi? Soruları sorulmaya devam etsin...

Ne gam...

Türkiye şu anda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kavgasına odaklanmış durumda.

Peki, konu nereye evrilir ve durum nedir?

İsterseniz konuyu baştan alalım.

Kemal Kılıçdaroğlu, yine Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a kötü bir şekilde yenildi.

Aslında şubat, mart aylarında Kemal Kılıçdaroğlu’nun çok kötü bir şekilde yenileceğini izah ediyorduk ama benim o dönem konuştuğum CHP’liler buna inanmıyordu.

Kimi koyarsak koyalım, Recep Tayyip Erdoğan karşısında kazanır, diyorlardı.

Ekonomi çok kötüydü, buna güveniyorlardı, deprem olmuştu, buna güveniyorlardı, Amerika, Avrupa Birliği, FETÖ ve PKK ile PKK yandaşları yanlarındaydı, buna güveniyorlardı.

Sonuçta seçime gittik, hepinizin malumu, Kemal Kılıçdaroğlu ve ateşli taraftarları, sosyal medya borazanları kaybetti.

Kemal Kılıçdaroğlu, seçim sonrası istifa ediverse bütün konu kapanacaktı ama istifa etmedi.

Etmezdi de zaten, CHP’nin siyasi geleneğine tersti, koltuk bırakılmazdı, sadece başkalarının istifası istenirdi…

Deprem oldu diye bakanların istifasını isteyen Fenerbahçeli taraftarlar Ali Koç’a bile istifa isteyemiyordu ki Kemal Kılıçdaroğlu’na nasıl sıra gelsindi…

Gelmedi, istifa etmedi…

Kılıçdaroğlu Merkez Yürütme Kurulu Üyelerinin tamamının istifasını aldı ve tartışmalı, yine bildik çizgide yeni bir ekip oluşturdu.

Mesela CHP lideri, Türkiye'nin eski ABD Büyükelçisi Namık Tan'ı göreve getirdi. CHP'den İstanbul Milletvekili de seçilen Tan, Türkiye'nin ulusal güvenliği için Rusya'dan satın aldığı S-400'leri, ABD ile ilişkileri bozacağını savunarak hedef almıştı.

Aynı Tan, ABD'nin sözde Ermeni soykırımı yalanına alet olup Türkiye'yi suçlamıştı. Tan, 2021'de ABD Başkanı Joe Biden'ın sözde soykırımı kabul etmesinde Türk dış politikasının payı olduğunu savunarak, "ABD'nin 1915 olaylarını bugün soykırım olarak tanıması, Türkiye'nin, uzunca bir süredir izleye geldiği yanlış dış politikanın ve bu sebeple dünyada adeta yapayalnız kalmış olmasının doğal bir sonucudur" paylaşımını yapmıştı.

İşveren örgütlerinden sorumlu Lale Karabıyık, OHAL döneminde çıkan KHK'lara tepki göstermişti.

Tanıtım ve halkla ilişkiler görevini Aysu Bankoğlu, CHP liderinin geçen kasım ayında mafyalaşmış finans kuruluşlarının merkezi Londra'ya düzenlediği ziyarete katılan isimlerden.

Bilim-Yönetim ve Kültür Platformunu yönetecek Yunus Emre de Halk TV'de katıldığı yayında terör örgütü PKK'nın özerklik talebinin yerine getirileceğini söylemişti.

Hukuk ve seçim işleri görevini yürütecek Zeynel Emre ise 3 Aralık 2019'da Selahattin Demirtaş'ı ziyaret eden CHP heyeti içerisinde yer almıştı.

Öte yandan, CHP’nin Sosyal Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, Kemal Kılıçdaroğlu kazanamazsa istifa edeceğine dair namus sözü veren Eren Erdem oldu. Eren Erdem ki, FETÖ'ye yardım suçuyla yargılanan bir isimdir. MİT Tırlarına yapılan ihanete ortak olduğu iddialarıyla gündeme gelen bir isimdir.  FETÖ'nün yayın organı Zaman gazetesine destek için alenen giden bir isimdir. Karşı Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni iken FETÖ’nün kumpas belgelerini yayınladığı iddiasıyla tutuklanan bir isimdir. O bile göreve geldi.  

Neticede, Kemal Kılıçdaroğlu, istifa etmedi, etmezdi de zaten, daha da kötüsü CHP’yi yine bildiğimiz Aziz Milletimizden kopuk bir noktaya taşıyacağını, laf kalabalığı ile süreci götüreceğini gösterecek adımlar attı ve koltuğuna da sıkı sıkıya sarıldı.

Haklı olarak da bazı isimler bu duruma itiraz ediyor, etmek istiyor, bazılarının sesi çıkıyor, bazılarının sesi çıkmıyor da... Hiçbirisi ile Kemal Kılıçdaroğlu ve çevresi bununla ilgilenmiyor. 

CHP geleneklerine bağlıymış ya, demek ki yenilmek ve yenilince de koltuğa sarılmak da yenilenin korunarak salvolarla süreci yürütmesi de gelenek oluyor.

Ne diyelim, olsun bakalım...

İşte bu noktada, Ekrem İmamoğlu da bir açıklama yaptı sürece itirazını yüksek sesle dile getirdi ve öyle anlaşılıyor ki, Kemal Kılıçdaroğlu ile mücadele edecek ve CHP’nin genel başkanlığına aday olacak, bu adımların sinyalini verdi.

Peki, bundan sonra ne olur?

Çok açık yazıyorum, kesinlikle Hakan Bayrakçı haklıdır, Gazi Mustafa Kemal Atatürk gelse bile Kemal Kılıçdaroğlu o koltuğu bırakmaz.

CHP’nin delege sistemi de genel başkanı koruyor, onu belirteyim.

Özde değil sözde demokrasi ile sistem yürütülüyor, onun için de böyle oluyor.

Aslında Merhum Deniz Baykal da gitmezdi.

Rahmetli de epey yenilmişti, hatırlayın o günleri…

Bir video skandalı ile koltuğu bırakmak zorunda kalmıştı ve Kemal Kılıçdaroğlu onun yerine getirildi.

Şunu da yazayım, sanırım Kemal Kılıçdaroğlu gitmek istese de Faik Öztrak’ın da dediği gibi Kemal Kılıçdaroğlu’nun gitmeye iradesi de yetmeyebilir.

Birileri, “biz getirdik, sen istediğinde gidemezsin” derse Kılıçdaroğlu ne diyecek?

Peki, İmamoğlu niye bu çıkışı yapıyor, niye bu noktada bir gaza getirilme süreci yaşanıyor?

Bu kadar bariz bir tablo ortadayken, niye bu çıkış?

Belirtmeliyim ki gelecek yıl yapılacak olan Yerel Seçimlerde muhtemelen Ekrem İmamoğlu kaybedecek ve İstanbul’da tekrar AK Parti dönemi başlayacak.

Murat Kurum gibi bir ismin karşısında mesela Ekrem İmamoğlu’nun hiçbir şansı olamayacakmış gibi görünüyor.

Ama Ekrem İmamoğlu hırslı bir insan.

O ışığı gördü, artık durmaz.

Doğal olarak da bir yeni öyküye ihtiyacı var ve bu da yenilse bile (ki ben kazanacağına inandığını düşünüyorum) genel başkanlığa asılacak, öyle anlaşılıyor.

Doğal olarak da Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısına çok önemli bir rakibine egale etme olanağı çıkmış oldu şu anda.

Bunun için de Ekrem İmamoğlu’nun adaylık için cesaretlendirileceğine inanıyorum.

Aslında köpürdükçe bitiş yaklaşacak, bitiş yaklaştıkça köpürülecek ama yapacak da bir şey yok gibi.

Parti mi kuracak Ekrem İmamoğlu sonuçta?

Sanmıyorum, yapamaz.

Yapsa ne olacak, parti çöplüğü gibi siyasi tarihimiz, bu tür çıkışların işe yaradığı tekbir örnek yok.

Bir tek AK Parti çıkış yapabilmişti, zaten onu da bu başarıya taşıyan isim Recep Tayyip Erdoğan’dı.

Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’daki tükenmişlik sendromunu bitiren isimdir…

Fakat Ekrem İmamoğlu İstanbul’da başarılı bir süreç ortaya koyamadı ki…

Kim niye peşinden gitsin?

Şu anda Kemal Kılıçdaroğlu’nun eline büyük bir şans geçmiş görüntüsü var. Bunu kullanır mı? Evet kullanır, kullanacaktır.

Ekrem İmamoğlu da kendine yeni bir öykü yazma hevesi ile CHP’den dışlanacağı süreci kendisi oluşturmuş oluyor.

Evrileceği yer burası bu konunun.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısında Ekrem İmamoğlu’nun, sosyal medya çığırtkanları ne derse desin, medyadaki uzantılar ne derse desin hiçbir varlık gösterme şansı olamaz.

Yukarıda da bahsettim CHP’deki bu delege yapısı ile Kılıçdaroğlu’nun karşısında hiç kimse kazanamaz.

Bilmem anlatabildim mi?

 

 

 

  • Beğen
YORUM YAZIN